tecahül-i arif örnekleri ne demek?

"Tecahül-i arif" terimi, Osmanlı döneminde insanların bilgi sahibi olmadığı konular hakkında konuşmamayı veya cahil gibi davranmayı ifade eder. Bu terim, özellikle dini konular veya felsefi tartışmalar sırasında kullanılırdı.

Örnek olarak, Osmanlı devlet adamlarından Köprülü Mehmed Paşa'nın "Tecahül-i arif ile bilip söylemeyenin hatırı olmakla beraber, haricî bir ibadet kalbî bir ibadetten daha kıymetlidir" şeklindeki sözü bu kavramın örneklerinden biridir. Köprülü Mehmed Paşa, insanların cahilcesine dini konularda konuşmamaları gerektiğini belirterek, gerçek bir ibadetin kalbindeki samimiyet olduğuna dikkat çekmiştir.

Başka bir örnek ise Osmanlı şairi Nef'i'nin "Gerçi lâzım olan bâtılı gözetmek / Hattâ teca'hül-i arîf etmeyiş / Fakat söylemek yoktur başa gücük / Su-i edebdir dediklerim söylemek" şeklindeki şiiridir. Nef'i, gerçeği görmek için bâtılı anlamak gerektiğini belirtirken, aynı zamanda bilgi sahibi olmadığı konular hakkında konuşmanın uygun olmadığını vurgulamaktadır.

Teca'hül-i arif, Osmanlı'da geniş bir alınteri alanı bulmuştur ve hala günümüzde de kullanılmaktadır. Kendisini tam olarak bilmediği bir konuda yorum yapmaktan kaçınan insanlar, teca'hül-i arif ilkesini uygulamaktadırlar.